Thursday, December 31, 2015

Buldumcuk yeni yılınızı kutlar!

2016'da mutluluk, barış, sevgi kaplasın her yanı :) Tüm dilekleriniz gerçekleşsin!

Emoticón smile:) Tüm dilekleriniz gerçekleşsin!

Saturday, December 26, 2015

Buldumcuk İspanya'da: Bölüm 2

Evet! Karşı taraf görünüyor :)
Hem doktora, hem tasarım blogu ikisi birarada - çıldırmak için birebir :) Beni de dönem sonu heyecanı sardı işte, ne yapalım. Burdan dönemi sonlandıran/mak üzere olan/hiç oralarda olmayan tüm öğrencilere ve tabii ki öğretmenlere (uyardığın için sağol Aysu :) de selam olsun o zaman, anaokulundan itibaren...

Üç bölümde yazacağım İspanya çalışma/gezimin ikinci bölümüne hoşgeldiniz. Birinci bölümü şurdan okuyabilirsiniz.

Desenler... Detaylar.
Granada'da kendini bilmez şekilde dolaşıp bir sürü sevimli gezgin ve yerel arkadaş edindik. Michaela sonra bir sonraki evsahibine gitti, ben biraz daha kaldım. Her tarafı ayrı güzel olan Granada'da flamenko kadar sokak müzisyenleri de çok yaygındı. Kocaman bir orkestranın sokakta verdiği konsere denk geldim. Oturup yoldan geçen binbeşyüz kişiyle birlikte dinledik. Her gün sokak müzisyenleri için mutlaka minicik bir bütçe ayırıyordum, adımbaşı birine denk geleceğimi ve çok seveceğimi bildiğim için.

Sonra... Elhamra! Heralde insanın görüp görebileceği en güzel yapılardan biri olabilir Elhamra Sarayı. Koskocaman, yemyeşil bir alana yayılmış sarayın içi ayrı nefes kesici, dışı ayrı. Saraya uzaktan baktığınızda gördüğünüz manzaraya ayrı düşüp bayılabilirsiniz, saraydan dışarıya baktığınızda gördüğünüz manzaraya ayrı. Teraslardan birinde uzun uzun oturup Granada'ya bakmanızı tavsiye ederim. Böyle güzel bir fotoğraf çekemedim, o yüzden deklanşör Telegraph'ta:

Elhamra. Fotoğraf, Telegraph'tan alıntıdır.
Bir de hangi mevsim giderseniz gidin, biletinizi çoook önceden alın bence ;) Sizinle birlikte Granada'daki nüfusun yarısı da gezmek istiyor genelde bu ünlü sarayı, kapıda bilet alıp girmeniz mümkün değil.

Burası Elhamra'da, 5. Karl Sarayı.
Buralarda gördüklerim yepyeni tasarımlar için bana ilham oldular. Sadece gördüklerim de değil, duyduklarım, kokladıklarım, tanıştığım insanlarla konuştuklarım, paylaştıklarım, yaşadıklarım...

Granada'daki zamanım kaçınılmaz olarak son buldu ve kendimi Zahara de la Cadiz'de buldum. İnsan Zahara'yı duyunca acaba Sahra Çölü'nden mi bahsediyor, ama o Afrika'da değil miydi diye düşünmüyor değil. İspanya'da da bir Zahara varmış, ben de bu sayede öğrendim. Gene trenle geçerken şirin mi şirin Ronda şehrinde durakladım.

Zahara de la Cadiz kalesi
Zahara'nın yapay gölü de varmış.
Yeni durağım: Zahara de la Cadiz'deki Cinco Lunas konukevi/tarla/çiftliği. Yeni misyonum: Permakültür tarım denemesi yapılan Cinco Lunas'ta bağ bahçe işi, zeytin toplama, fesleğen toplayıp kurutma, tamirat işleri. Pemakültürle ilk defa burada kaşılaştım. Bitkilerin birbirleriyle ağ gibi içiçe geçtiği bu kavram hakkında az daha bilgilenmek isterseniz şuraya buyrun. Burada benimle birlikte dört  sevimli gönüllü arkadaşım daha vardı; Fernando, Jade, Lära, Alex.

Sabah 9'dan öğlen 2'ye kadar harıl harıl çalışıyorduk. Her öğlen sırayla birimiz yemek yapıyordu ve tüm aile uzun sohbetler eşliğinde yemek yiyorduk.

Pamuk ileride sanki
karşımıza tekrar çıkacak gibi...
Gündüzleri tarlada çalışırken bana ısrarla eşlik eden bazı tavuk arkadaşlarım vardı. Tabii bir süre sonra (yaklaşık iki dakika kadar sonra) onlara bağlandım. Özellikle beyaz olan Pamuk'la pek iyi anlaştık. Sanırım. Ara sıra özlüyorum onu hala. Tarladaki domatesleri toplayıp yağmurlama borularını sökerkenki yoldaşım.


Konukevinin koskocaman bir de zeytinliği vardı. Zeytini dalından koparıp öylece yemeye çalışan, İngiliz gönüllü arkadaşım Alex. Çok korkunç olduğunu söyledi. Sanırım pek alışkın değil her kültür zeytine :D Gene de herşeyi denemekte fayda var tabii.

Bahçede beni genel olarak
görebileceğiniz poz.



Bu arada İspanya'nın en uç noktası olan Tarifa'dan gerçekten de Afrika kıtası görünüyormuş. Cebelitarık Boğazı da diyebiliriz bu coğrafi oluşuma. Tarifa'da ufak bir tatil yapan Alman arkadaşım bol bol yunus ve balina gördüğünü söylediğinde biraz kıskanmış olabilirim.






Aa bu da ne!
Bir sonraki bölümde: Buldumcuk tekrar büyük şehirde! Barselona gezmeye değer mi? Kimdir bu Gaudi? İnşaatı hiç bitmeyen kilise mi yapmışlar? Futbol her üç İspanyol vatandaşından kaçının ilgisin çekiyor? Katalonyanın dağlarında neler var? Ortaçağ'dan kalma köprü mü olurmuş? Özgür eşekler neyle beslenir? Bir evin alabileceği maksimum kedi sayısı nedir?

Thursday, December 3, 2015

İlk Buldumcuk Sürprizi!!! #buldumcuk Yeni Yılınızı Kutlar :D

Çam Yarması'nı indirmek için resme sağ tıklayıp farklı kaydet demeniz yeterli :)
Selamlar! Buldumcuk Tasarım yeni yılınızı şimdiden kutlar! 

Bu ilk tasarımımızın ismi Çam Yarması. Üstelik sizler için hediye!

Çam Yarması'nı isterseniz bilgisayarınıza indirip dosya kağıdına basıp kesip masanıza koyabilirsiniz. Kullanılmış kağıda basarsanız 2016'da dilekleriniz gerçek oluyormuş ;) 

Ya daaaa daha iyisi, boş olan Çam Yarması'nı kendi zevkinize göre boyayıp paylaşabilirsiniz! Çok kolay - gerekli olan sadece kesilmiş Çam Yarması, boyalar ve hayal gücünüz! Renkli basmanıza bile gerek yok - siyah beyaz basıp renklendirebilirsiniz!

Sevgilinize, arkadaşlarınıza, annenize - kısaca tüm sevdiklerinize yeni yıl dilekleri de yazabilirsiniz ;) Hem bu yılbaşı ağacı, altına hediyeler koyabilirsiniz! Ya da ben karışmiim, siz kafanıza göre takılın!

Dahası, eğer basamazsanız dilerseniz dijital olarak boyayıp İnstagram'da paylaşabilirsiniz!

Aralık ayı boyunca İnstagram'a #buldumcuk ve #YeniYıldanDileğim heştegleriyle* yeni yıldan dileklerinizi paylaşın!

Sürprizlerimiz devam edecek. 

Unutmayın, #buldumcuk ve #YeniYıldanDileğim yazıp hoop Instagram :D

Mutlu Yıllar!

Şuraya da Çam Yarması için küçük bir kullanım kılavuzu koyayım: 

İki parçadan oluşan Çam Yarması dikkatlice kesilir
İşaretli yerlerden parçaların birbirine geçirileceği yarıklar açılır


Parçalarımız hazır :) Ayaklar şekildeki gibi katlanır
Parçalar birbirine geçirilir! Çam Yarmamız fotojenik şekilde İnstagram için hazır :)
 Çam Yarması az değişti fotoları çektikten sonra, dikkatli olanlar farkedecektir :)

*heşteg desek olur mu? başka ne diyeceğimi bilemiyorum...